Seyhan Belediyesi işçileri, yaşadıkları sorunlar dile gelen bir açık mektup yayınladı. İşçiler, yaşadıkları kamuoyuyla paylaşarak hem belediye yönetimine hem de ilgili sendikaya sert eleştirilerde bulundu.
Açıklamada, ekonomik krizle mücadele eden bilimin, temel ihtiyaçların karşılanmasından uzak bir yaşam sürdükleri vurgulandı. İşçilerin içinde bulunduğu durum “hayatta kalma savaşı” olarak tanımlandı.
'Seyhan Belediyesi İşçileri olarak halka hizmetten başka bir kaygı taşımazken şimdi hayatta kalma kaygılarıyla kuşatılmış durumdayız.' diyen İşçiler, iş yavaşlatma veya iş iptal haklarını kullanabilecekleri belirtildi.
İŞTE O AÇIKLAMA
Sevgili Seyhan Halkı;
Güneşli hafta sonları dileyerek eğer değerli bulup aracı olurlarsa kıymetli basın mensupları vasıtasıyla yine bir meramımızı sizinle paylaşmak isteriz.
Hepimiz, bizatihi yaşayarak tecrübe ettiğimiz üzere derin bir ekonomik buhran içerisinde hayatlarımızı sürdürmeye çabalamaktayız. Bu buhrana rağmen Seyhan Belediyesi işçileri olarak halkımıza karşı içinde bulunduğumuz sorumluluğun bilincinde olduğumuzu yine her açık mektubumuzda olduğu gibi bu mektupta da belirtmekten kıvanç duyarız. Gel gelelim bireysel ihtiyaçlarımızı karşılamak üzere çalıştığımızı, temel insani ihtiyaçlarımızın yanı sıra sosyal hayatın içinde bulunarak yola mutlu bir şekilde devam etme motivasyonu kazanmaya uğraştığımızı da hatırlatmak isteriz. Bu çabanın bireysel mutluluğumuzdan ziyade sağlıklı yarınlara sahip genç nesiller yetiştirebilmemizin en öncelikli koşulu olduğunu da unutmamanızı rica ederiz.
İçinde bulunduğumuz durum bu gibi olguları karşılamaktan çok uzaktır. Vaziyetimiz artık tamamen bir “Hayatta Kalma Savaşı”na dönüşmüştür. Seyhan Belediyesi İşçileri olarak halka hizmetten başka bir kaygı taşımazken şimdi hayatta kalma kaygılarıyla kuşatılmış durumdayız.
Vereceğimiz birkaç örnekle durumun vehametini gözler önüne açıkça serebileceğimize eminiz. Öyle ki işçi dostlarımız arasında borçlarından dolayı kanuni takibe düşen, icraya verilen, haciz tehdidiyle yüzleşen 160 personel; yol ücreti bulamadığı için işe gidemeyen, bunun sonucunda da bir sorun yaşamamak için yıllık izin kullanmak zorunda kalan; sigortalı olsalar bile çocuklarının hastalıklarından doğan ilaç masraflarının “%20'sinin sigortalı tarafından karşılanması” zorunluluğu sebebiyle eczanelerden ilaç almayan anne-babalar ve ekonomik sorunlardan dolayı boşanmak zorunda kalan arkadaşlarımız var. Sıraladığımız bu örneklerin hiçbirinde tek bir abartı yoktur. Tamamen bir hayat kavgasının içinde olduğumuzu az önce söylemiştik.
Hayat pahalılığı denen düşman, zırhını giyip, kılıcını kuşanıp karşımıza dikilmiştir. Buna karşın hayatta kalabilmek adına, edindiğimiz tüm kazanımları toplu iş sözleşmesi kapsamında koruma altına almaya çalışmıştık.
Senede iki kere düzenlenen asgari ücret zammı, bu yıldan itibaren sonraki her yıl bir kere düzenlenecek şekilde karara bağlanmıştı. Asgari ücret zamları işçi ücretlerini doğrudan etkilediği için çok önemliydi. Tatmin etmeyen asgari ücret zammının senede bir defaya mahsus düzenlenecek olmasının dezavantajını ortadan kaldıracağına ve işçiyi biraz da olsa rahatlatacağına inandığımız bazı kalemlerin bırakın ödemesini isimlerini anan dahi olmadı.
Seyhan Belediyesi yönetiminin tarafımıza borçlu bulunduğu kalemler şunlardır:
Bayram mesaileri: 29 Ekim, 23 Nisan ve Kurban Bayramı.
Birincisi 6 ay öncesine ait ödenmemiş 2 tediye.
Bu ücretler ödenseydi yukarıda işçilerin yaşadığı, yukarıda saydığımız sorunların belki de hiçbiri yaşanmayacaktı.
Bildiririz ki İşçi kanunu kapsamında bize tanınan hakları kullanmak yönünde artık hiçbir tereddütümüz kalmamıştır.
Kanununda belirtildiği üzere işçi ücretlerinin ki buna toplu iş sözleşmesi ile edinilmiş maaş harici diğer maddi kazanımlar da dahildir; üzerinden hayli bir zaman geçmesine rağmen ödenmediğini, buna karşılık kanunla koruma altına alınmış haklarımızın tümünün bilincinde olduğumuzu yine de bu bilgiyi ve hakları iyi niyetli uzlaşı zeminini korumak adına kullanmadığımızı fakat aynı iyi niyeti göremediğimizi üzülerek izlemekteyiz.
Tekrar hatırlatmak isteriz; işverenin, ödeme gününden itibaren 20 gün içerisinde işçi ücretlerini ödeme zorunluluğu ve bu zorunluluğun yerine getirilememesi durumunda işçiye mücbir sebeplerden oluşan yazılı bir açıklama sunmak mecburiyetinin bulunduğu Kanunda açıkça belirtilmiştir.
Bütün bilcümle uyarılarımıza ve tüm Kanuni zorunlulukların gözlerimizin önüne serili olmasına rağmen yerine getirilmeyen vaatler sonucunda kullanmaya kararlı olduğumuzu haklar:
- İşçinin iş yavaşlatma veya iş görmeme hakkı
- Bu hakkın kullanımı toplu bir eyleme bir dönüşse bile grev sayılamayacağı
- İşçinin olası bu eylemlerinden birini veya hepsini gerçekleştirmesinden dolayı işten çıkarılamayacağı ve/veya yerine başka bir işçinin çalıştırılamayacağı
- Ve dahası aynı sebeplerden dolayı işçinin iş akdi fesih hakkı elde edebileceğini ve bununla da kıdem tazminatı gerçeğinin ortaya çıkabileceğini
belirtmekte fayda görüyoruz.
İşçinin hakkını işçiye teslim edin !!!
Ödenmemiş tüm alacaklarımızın en kısa sürede ödenmesini, bundan sonraki dönemde de sorun yaşanırsa ödeyememe nedenlerinizi mücbir sebeplere dayandırdığınız yazılı bir açıklama ile işçilere bilgi verilmesini talep ediyoruz. Aksi halde az önce sıraladığımız hakların birini bile kullanmaktan bir saniye bile geri durmayacağımızı bilmenizi isteriz.
Seyhan Belediyesi işçilerinin, bizi temsil etmekle görevli ve haklarımızı savunmakla yükümlü olan Genel İş Sendikası Adana şubesine karşı da büyük bir kırgınlık içinde olduklarının bilinmesini arzu ediyoruz.
Ayrıca halkın Belediyesi olan Seyhan Belediyesine kapsadığı sınırlar içindeki tüm vatandaşlarımızı kurum ve kuruluşları konunun takipçisi olmaya davet ediyoruz.
Seyhan Belediyesinin Emekçi işçileri Tüm Dünya işçi ve emekçilerini gönülden selamlar tüm dünya halklarına mutlu ve sağlıklı yarınlar dileriz.
Seyhan Belediyesi İşçileri'